Asıl adı Sabri Orak olan Aşık Hüdaî 1940 yılında Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesine bağlı Yoğunoluk köyünde doğdu. 9 yaşında babasını yitirdi. 11 yaşında ailesi ile birlikte Adana'nın Kadirli ilçesine yerleşen Hüdaî 20 yaşına kadar yaşamını burada sürdürdü.

Başta çobanlık olmak üzere birçok işte çalıştı. Bu yörede kaldığı süre içinde bir çok aşıkla tanışma olanağı buldu, onların meclislerinde bulundu. Önceleri ustaların deyişlerini, daha sonraları da kendi şiirlerini söylemeye başladı.

Ozan askerlikten sonra İstanbul'a yerleşti. Burada bir yandan görgüsünü, bilgisini geliştirirken bir yandan da sanatsal etkinliklere ve geleneksel aşık gecelerine katıldı. Aşıklık geleneğinin gereği olarak "Hüdaî" mahlasını kullandı ve kısa sürede kendini kabul ettirdi.

1968 yılında Konya da yapılan âşıklar bayramına katıldı, şiir dalında birinci olarak "Fuzulî" ödülünü aldı. 1969 da atışma ve şiir dallarında ikinci olarak "Dadaloğlu" ve "Yunus Emre" ödüllerini kazandı. Rint bir yaşam çizgisi üzerinde bütün ülkeyi gezdi, dolaştı.

1991 Yılında Ankara'ya yerleşti. Çankaya Belediyesinin Park ve Bahçeler Müdürlüğünde görevli olarak çalışmaya başladı. 23 Kasım 2001 tarihinde aramızdan ayrıldı...

Şiirlerinden örnekler:

- 1 -

Adım adım gezdim gurbet elleri
Gezdim ama kardaş gel de bana sor
Ömrümün yükünü dert sıraladım
Dizdim ama Gardaş gel de bana sor

Genç yaşımda terk eyledim yurdumu
Geri dönüp gözlemedim ardımı
Gönül defterine gizli derdimi
Yazdım ama Gardaş gel de bana sor

Hüdai hastayı eylerim nazar
Ben kendi içimde kurdum bir pazar
Bu kötü nefsime kazmasız mezar
Kazdım ama Gardaş gel de bana sor

- 2 -

Erenler zehir getirin
Bal ile öldürmen beni
Bağrıma diken batırın
Gül ile öldürmen beni

Yar diyerek yana yana
Can teslim ettik canana
En yakınım kıysın bana
El ile öldürmen beni

Hiçlik aleminde estim
Varlık sevdasını kestim
Yokluk benim eski dostum
Mal ile öldürmen beni

Bir aşktır düştü özüme
Yanarım kendi közüme
Leylâ görünür gözüme
Çöl ile öldürmen beni

Duygular dönüştü söze
Yanık sevda işler öze
Dertli dertli vurup saza
Tel ile öldürmen beni

Hüdaî'yim daldım gama
Saldı beni demden deme
Asın kesin yüzün ama
Dil ile öldürmen beni

- 3 -

Ateş icat olup tütün tütmeden
Aşkın ocağında biz yanıp tüttük
Güller açılmadan bülbül ötmeden
Mana aleminde şakıdık öttük

Her kaynaktan akmaz böyle duru su
Bu yer gerçek erenlerin korusu
Duygu çiçeğinden ilham arısı
Sevgiden bal yaptı önce biz tattık

Gönül diyarında sevda elinden
Hasret dağlarından çile çölünden
Peygamber izinden Allah yolundan
Yirminci asırda biz geldik gittik

İrfan sofrasının altın tasıyım
Muhabbet suyunun şelalesiyim
Hüdaî Yunus'un sülalesiyim
Tasavvuf ilmini biz tamam ettik