1950 Yılında Elazığ’ın Maden ilçesinde doğdu. İlkokul, Ortaokul ve Liseyi Maden’de okudu. Küçük yaşlarında halk müziğine olan ilgisiyle ve sesinin güzelliğiyle yakın arkadaşlarının ilgisini çekiyordu. Ancak kendini göstermeye, öne çıkmaya hevesi olmayan, önem vermeyen bir yapısı vardı. Bu yüzden Lise yıllarına kadar herhangi bir törende türkü söylemedi. Sahneye ilk adımını da lise öğrencisiyken attı. 1967 Yılında babasının ölümüyle zorunlu olarak öğrenimini yarıda bıraktı ve Maden Bakır Fabrikasında çalışmaya başladı.
Derken… Askerlik zamanı geldi çattı. 1970 Yılında askere giderek vatanî görevini yaptı. Tezkere aldıktan sonra yine memleketine dönerek fabrikada çalışmaya başladı. Bu kez kalifiye eleman olarak Laboratuar bölümünde görevlendirildi.
Ancak müziğe olan ilgisi artarak sürüyordu. 1973 Yılında Mahinur Plâk şirketine iki tane 45’lik plâk yaptı. 1974 Yılında memleketinden ayrılarak İzmit’e yerleşti. Bir yıl sonra İzmit PTT kurumuna memur olarak girdi. Bu dönemde müzikle ilgili çalışmalara daha çok yoğunlaştı. Bir çok konserde solist olarak yer aldı. 1976 Yılında İstanbul Radyosunun açtığı bir sınavdan sonra bölge sanatçısı olarak program yapmaya başladı.
Bu dönemde kendi yöresinin türküleri ağırlıkta olmak üzere 3 kaset yaptı. 1985 Yılında TRT Erzurum Radyosu’nun açtığı sınavı kazanarak “Yetişmiş Sanatçı” olarak kadro aldı ve 6 yıl Erzurum Radyosu’nda görev yaptı. 1991 Yılında Ankara Radyosu’na atandı. Bu arada 4. Kasetini yaptı.
Güneydoğu Anadolu’nun (özellikle Elazığ, Diyarbakır) çok zor icra edilen Divan ve Hoyratlarını başarıyla seslendiren Altan, derleme çalışmalarıyla da TRT Repertuarına çok sayıda türkü ve uzun hava kazandırdı.
Sanatçı, TRT Ankara Radyosu Yurttan Sesler Topluluğu'ndaki görevinden 2014 yılında emekli oldu.
Yaşamını Ankara'da sürdüren Zülküf ALTAN evli olup bir çocuk babasıdır.
Halk Müziği repertuarına kazandırdığı eserler:
Ahçik,
Aldı Zihrî Tihine (Hicaz Gazel),
Dama Çıkma İz Olur (Emmoğlu),
Evlerinin Önü Darı,
Gamze Deler (Şirvanî),
Kalk gidelim (Uzun Hava – Urfa),
Maden’in Altı dere,
Narin Çalar,
O Yâr Başın Bağlamış,
Şu Dağın Oylumuna (Uzun Hava – Malatya),
Vardım Baktım Demir Kapı Sürgülü,
Yara Benden (Elezber),
Yeni Kapıda Atlılar,
Yüce Dağ Başında Armut ağacı (Uzun hava – Tunceli),
Yüksek kayadır Gönül (Ölüm Hoyratı).

ihsanozturk.com