Kul Himmet 16. yüzyılın ikinci yarısında, Tokat’a bağlı Almus ilçesinin (şimdiki adı Görümlü Kasabası olan) Varsıl Köyü’nde doğmuş; çileli bir yaşam sürdükten sonra 17.yüzyılın başlarında ölmüştür. Mezarı doğduğu köydedir.

Yaşamıyla ilgili çok fazla bilgi yoktur. Şiirlerine “Menakıbü’l – Esrar, Behçetü’l – Ahrar” adlı 17. yüzyılda yazılmış ve “BUYRUK” adıyla da tanınan eserde rastlanması, yaşadığı çağla ilgili önemli bir ipucudur. Şiirleri çoğu zaman Kul Himmet Üstadım’ın şiirleri ile karıştırılmıştır. Hatta uzun bir süre iki ozanın aynı kişi olduğu sanılmıştır.

Oysa ki Kul Himmet Üstad’ım Sivas’ın Divriği ilçesine bağlı “Örencik” köyünde doğmuştur. l8. yüzyıl sonu ile l9. yüzyıl başlarında yaşamış; Kul Himmet’i usta olarak kabullenmiş, o nedenle de aynı mahlası Üstadım sözcüğünü ekleyerek kullanmıştır.

Kul Himmet ve Kul Himmet Üstadım konusunda bugüne kadar en önemli çalışma, Türk folklorunun önemli araştırmacısı İbrahim Aslanoğlu tarafından gerçekleştirilmiştir. Kul Himmet’le ilgili çok değişik menkıbeler anlatılmaktadır. Kimi araştırmacılar "Kul" sözüne bakarak, Yeniçerileri ocağında yetiştiğini ileri sürmektedirler. Bütün bu görüşler yeteri kadar aydınlığa kavuşamamıştır. Ancak Kul Himmet’in iyi bir tekke ve tarikat eğitimi gördüğü, Pir Sultan Abdal’la aynı dönemlerde yaşadığı, O’na bağlı olduğu, onun çevresinde yetiştiği, müridi olup O’nu izlediği şiirlerinde açıkça görülmektedir.

"Daima Kul Himmet eder niyazı
Pir Sultan yolundan ayırma bizi
Ol mahşer gününde isteriz sizi
Muhammed önünde car Hacı Bektaş"

Kul Himmet şiirlerinde; diğer tekke ozanları gibi tarikat konularını daha çok işlemiştir. Bunun yanı sıra sevgi, kardeşlik, barış, dostluk ve yardımlaşma gibi konuları da duru ve akıcı bir dille ifade etmiştir. Kullandığı dilin yalın ve anlaşılır olması, onun halk tarafından çok sevilmesini, sözlerinin güncelliğini her dönemde korumasını sağlamıştır.

Şiirlerinden örnekler:

- 1 -

Aklım fikrim yar eyledim ben bana
Öğüt verdim deli gönül almadı
Bir kileciği var almış eline
Dünyayı içine koydum dolmadı

Alması farz imiş sünnettir selam
Hak nurdan yaratmış yaz dedi kalem
Bir çiçek yarattı ol Rabb'ül-alem
Anı koklayanlar mahrum kalmadı

Gençlik yaza benzer kocalık güze
Yüreğim başlıdır dertlerim taze
Boynun eğ de hizmet eyle üstâze
Şeytan benlik ile menzil bulmadı

Kul Himmet'in deste gülü elinde
Daima zikreder Hakk'ı dilinde
Bir güzel sevmişim Hakk'ın yolunda
Hayali gönülden zail olmadı

- 2 -

Dün gece seyrim içinde
Ben dedem Ali'yi gördüm
Eğildim niyaz eyledim
Düldül'ün nalını gördüm

Kanber'i durur sağında
Salınır cennet bağında
Musa ile Turdağı'nda
Ben dedem Ali'yi gördüm

Üç çerağ yanar şişede
Arslanlar gizli meşede
Yedi iklim dört köşede
Ben dedem Ali'yi gördüm

Yüce dağlar boran coşkun
Kul Himmet aşkına düşkün
Cümle meleklerden üstün
Ben dedem Ali'yi gördüm

- 3 -

Gaipten haber getirdin
Mihman hoş geldin hoş geldin
Bizi sohbete yetirdin
Mihman hoş geldin hoş geldin

İki bade birden içtik
Muhabbet kapısın açtık
Çok şükür didâr görüştük
Mihman hoş geldin hoş geldin

Erliğini ispat etlin
Gevher alıp gevher sattın
Üstümüze yoluğ attın
Mihman hoş geldin hoş geldin

Kur(u) ağaçta güler biter
Dalında bülbüller öter
Efendim birgüzar yeter
Mihman hoş geldin hoş geldin

Eyle Kul Himmet'im eyle
Pirim destur versin söyle
İn eşiğe niyaz eyle
Mihman hoş geldin hoş geldin