ÂŞIK KEMTERİ

1945
yılında Divriği’nin Karşıcık köyünde doğdu. Asıl adı İbrahim Alkan’dır. 12 günlükken babasını yitiren Ozan Kemteri, çok küçük yaşlardan başlayarak çeşitli işlerde çalıştı. Annesiyle birlikte bir süre Ankara’da yaşadı. Ancak birkaç yıl sonra yeniden köyüne döndü. Sonraki yıllarda ise yeniden göçerek İstanbul’a yerleşti.

Kemteri ilk bağlama derslerini Aşık Hasan Turan’dan aldı.

Türkülere ve aşıklık geleneğine ilişkin ilk bilgileri annesinden öğrendi. Ayrıca İstanbul’daki teyzesinin kocası Bulut Dede’nin de aşıklık geleneği ve Alevi kültürü konusunda önemli katkıları oldu.

Sonraki yıllarda Âşık Daimi’nin de yardımı gördü. Ayrıca Âşık Mahzuni, Nesimi Çimen, Hüseyin Çırakman, İsmail İpek, Âşık Haydar, Âşık Yoksuli, Ali Kızıltuğ, Şekip Şahadoğru, Kul Ahmet, Muhlis Akarsu gibi birçok âşıkla karşılaşıp bilgisini pekiştirdi.

İstanbul’da geçen yıllardan sonra eşiyle birlikte Almanya’ya gitmek üzere başvuruda bulundu. Önce eşi, birkaç ay sonra da kendi Almanya’ya gitti.

Birçok başka sanatçı gibi eşi Aslıhan’ın da türkülerini söylediği Âşık Kemteri’nin yayına hazır yaklaşık 300 şiiri bulunmaktadır.
BİR TİPİYE YAKALANDIM YAZ GÜNÜ
(NE BİLEM)
Bir tipiye yakalandım yaz günü
Nasıl iştir anlamadım ne bilem
Ömrümde görmedim böyle bozgunu
Nasıl iştir anlamadım ne bilem

Bir pınara vardım suyu içilmez
Batağı çok çamurundan geçilmez
Ekini var dikeni çok biçilmez
Nasıl iştir anlamadım ne bilem

Geçti gitti yaşım belim büküldü
Damarlarımdaki kanım çekildi
Ömrümün duvarı çöktü yıkıldı
Nasıl iştir anlamadım ne bilem

Kemteri'yim yad ellere atıldım
Köle oldum elden ele satıldım
Dolu yağdı coşkun sele katıldım
Nasıl iştir anlamadım ne bilem
BATAKLIĞA SERME KAMİL POSTUNU
(DÜŞÜNCE)
Bataklığa serme kamil postunu
Gönül kuşu ağlar zara düşünce
Gördün düşmanını gördün dostunu
Garip başın biraz dara düşünce

Yüreğine sam yelleri esiyor
Kara taşı ak sineye basıyor
Yaşamaktan umudunu kesiyor
Vücuduna azgın yara düşünce

Yanan yüreklerin dumanı tüter
Sağlam yeri kalmaz kül olur gider
Sevdiğin de seni bin pişman eder
Yolun bir vefasız yare düşünce

Kemteri kamili erleri arar
Yürek yarasını erenler sarar
Dünya senin olsa ne işe yarar
İnsanın özüne kara düşünce
NE HAYALLER KURUP DÜNYAYA GELDİM
(KALDI)
Ne hayaller kurup dünyaya geldim
Umudum avcumda sıkılı kaldı
O kanlı felekten bir hançer yedim
Saplandı sinemde çakılı kaldı

Kaderden kurtulup savuşamadım
Kara yazım ile uyuşamadım
Çok sevmiştim dostu kavuşamadım
Ateşi yürekte yakılı kaldı

Ey Kemteri gemin bir yana yattı
Deryayı dolandı ummanda battı
Esti poyraz yeli yâd ele attı
Sıla burnumuzda kokulu kaldı